Haber Tarihi: 28 Mayıs 2023

Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi’nde düzenlenen programla Üstad Necip Fazıl Kısakürek vefatının 40. yıldönümünde anıldı.  

Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi’nde gerçekleştirilen programa, konuşmacı olarak Kayseri Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Mustafa Fikri Tekelioğlu katıldı. Programın açılışında bir konuşma yapan Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Mehmet Hüsrevoğlu, Kayseri’nin ve Türkiye’nin tanınmış şahsiyetlerini anlamak ve anmak için düzenledikleri programların devam ettiğini ve bu kapsamda bu hafta ülkemizin en önemli düşünce ve fikir adamlarından birisi olan Üstad Necip Fazıl’ı ölüm yıldönümünde rahmetle anmak için programı düzenlediklerini anlattı.

Programda daha sonra, Kayseri Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Mustafa Fikri Tekelioğlu, üstad Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili anılarından bazı anekdotlar aktararak konuşmasına başladı. Kendisiyle Kayseri’den İstanbul’a uzanan tanışma macerasını ve üniversite hayatı yıllarında Necip Fazıl’la birlikte yaşadıklarından notlar aktardı. Necip Fazıl’ın fikir ve düşünce yönüne değinen Tekelioğlu, onun batıyı ve doğuyu çok iyi bir şekilde bilen büyük bir mütefekkir ve aynı zamanda zamanının İmam Gazali’si olarak nitelendirilebilecek bir şahsiyet olduğunun altını çizdi. Özellikle Necip Fazıl’ın İstanbul’da eserlerinin yayınlanmaya nasıl başlandığını ve bu eserlerin yayınlanması ile ilgili Büyük Doğu yayınlarının kuruluş macerasını anlattı. Bu süreçte özellikle Kayseri’den giderek üstadın bir nevi talebesi olmuş şahsiyetlerin Büyük Doğu yayınevinin kurulmasında gösterdikleri çabayı ve verdikleri destekleri anlattı. Mustafa Fikri Tekelioğlu, Üstad Necip Fazıl’ın yanında bulunduğu uzun yıllar içerisinde yaşadığı olaylardan ve anılarından örnekler anlatarak Necip Fazıl’ı farklı yönleriyle dinleyicilere aktardı.

Kayseri Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Mustafa Fikri Tekelioğlu konuşmasında Üstad Necip Fazıl’ın öne çıkan yönlerini anlatarak konuşmasında şunları ifade etti:

“Necip Fazıl yaşadığı çağın İmam-ı Gazali’sidir ve aklın hakkını teslim ederek, peygamber tavrı olmadan eşya ve hadiselerin anlaşılamayacağını belirtir. O ‘arşa gebe’ olan, bu yüzden de dev sancılar çeken cins bir kafadır. O her türlü ucuzculuktan nefret eden mizacı gereği, kolay olan halkın düzeyine inmek yerine, halka seviye kazandırmak için ömür boyu savaşan bir insandır. O ‘ikrarı da inkarı da belli olmayan iki ayaklı sürülerin türediği’ bir evrede ‘İnandığına inanan, inanmadığına inanmayan’ bir insandır. Necip Fazıl, peygamberimizin Kur’an’la ilgili tanımlarını ayakta tutan kişidir. O herkesin korkudan sindiği, silindiği, yok olduğu dönemlerde ehli sünnet kavramını zihinlere kazımış, iman kavramını açıklarken, peygamberimize inanmadan Allah’a inanmanın İslami manada bir imanla hiçbir alakasının olmadığını belirtmiştir. Gençlerimizin şunu özellikle bilmesini isteriz ki Necip Fazıl asla bir tüketim malzemesi değildir. İmam-ı Gazali ve İmam-ı Rabbani’den bu yana gelen ehli sünnet geleneğinin devamıdır. Onu anlamanın en iyi yolu titiz bir okuyucu olarak kitaplarını okumaktan geçer. Siz gençlerden beklentimiz budur. Arkasında fikri manâda hiçbir boşluk bırakmadan Hakkın rahmetine kavuşan bu dehayı, kim kendisinden daha iyi anlatabilir ki?”

Tekelioğlu konuşmasında Üstad Necip Fazıl’ın eserlerinin giderek artan bir ilgiyle hala okunmaya devam ettiğini bunun da ona ilginin hiç azalmadan devam ettiğini vurguladı.