Haber Tarihi: 15 Mart 2023

3 hafta önce pazar günleri depremin yıktığı bölgeye yaptığımız taziye ve geçmiş olsun ziyaretinin üçüncüsünü 5 Mart Pazar günü Malatya, Adıyaman, Besni ve Gölbaşını ziyaret ederek gerçekleştirdik.

Sabah saat 04.00'de Kurşunlu Cami önünde buluşarak başlayan yolculuğumuzda ilk molayı sabah namazını eda etmek için Pınarbaşı'nda Karslı Camiinde verdik, namazın ardından hemen yola koyulduk.

Uzunyaylayı geçerek vardığımız Güründe az da olsa hasar görmüş, yıkılmış binaları gördük. Daha sonra ulaştığımız Darende’de de durum aynıydı. Yıkılan ya da hasar gören bina sayısı oldukça azdı. Malatya'ya girmeden uğradığımız Akçadağ ilçesinde ise yıkılan bina sayısı daha fazlaydı. Burada da önceki yerlerde olduğu gibi insanların işinde gücünde görünmesi bizi hayatın normale dönüşüyor olması konusunda umutlandırdı.

Depremin asıl yıkım yaptığı yerlerden biri de ne yazık ki Malatya şehir merkezi imiş, aman Allah'ım dev binalar nasıl da moloz yığını haline gelmiş, nasıl da yan yatmış, patlamış, sanki üzerinden dozer geçmiş gibi olmuş. Malatya şehir merkezine yakın semtler ve merkezde sanırım binaların % 90'dan fazlası ağır hasarlı yıkılması gereken binalardan oluşuyor. Merkezin hemen yanındaki asırlık Yeni Camii minareleri ile birlikte yere inmiş.

Kendisi depremde evi yıkıldığı için Kayseri İlim Yayma Yurdunda ailesi ile kalan öğretmen Veysel hocam sağ olsun Malatya’nın depremin yıktığı büyük bölümünü bize gösterdi. Allah bir daha böyle afet, böyle zelzele göstermesin insanımıza. Ziyaretimiz sırasında Malatya şehir meydanını, Akpınar meydanını da ziyaret ettik. Meydanda güvenlik güçlerinin yanında kebapçı ve çaycı esnafın tabla üzerinde tezgahını açarak hizmet vermeye başlamasına sevindik. İçimizden bir abimizin askıda dürüm diye parasını ödeyerek kebapçıdan ziyaretçilere dürüm ısmarlaması oldukça anlamlı idi. Allah hayrını kabul etsin. O hacı abimiz yol boyunca da her ziyaret ettiğimiz yerde bakkallara girip ölen depremzedelerin bakkal borçlarını ödedi, manavların çürük meyvelerini seçip satın alarak parasını ödedi. Ayni ve nakdi yardımlarını insani yardım kurumlarına teslim etti. Allah hayrını kabul etsin.

Malatya ziyaretimizin son bölümünde İnsan ve Değer Hareketinin lojistik merkezini ziyaret ettik.  Hareketin lideri Zekeriya Şengöz Hoca ( Zeki Baba) ve Mazlumder Malatya Şubesi yetkilileri ile görüşüp geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi bildirdik. Vefat edenler için Kur'an-ı Kerim okuyup dua ettik, hediyelerimizi takdim ettik.

Malatyalı dostlarımıza veda ederek Adıyaman'a ulaşmak üzere buradan ayrıldık. Çok kıvrımlı, virajlı yolları aşarak Çelikhan ilçesinden Adıyaman'a ulaştık. Aman ya Rabbi Adıyaman'da yıkıcı depremde neler olmuş neler. Son yıllarda yapılan o lüks apartmanların bir kısmı tuz buz olmuş, bir kısmı çatlamış, bir kısmı yan yatmış. Sanırım burada da şehir binalarının %90 kadarı oturulamayacak, çok hasarlı duruma gelmiş. Depremde 28.000 kişinin öldüğü söyleniyor burada.

Adıyaman'da İyilikder İnsani Yardım Derneğinin lojistik merkezi bir taziye evindeymiş. Biz de burada depremzedeler için canhıraş çalışan ilahiyatçı Abdulhakim Yalçın hoca ve arkadaşlarını ziyaret ettik. Geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi bildirip vefat edenler için Kur'an-ı Kerim okuyup dua ettik. Öğle namazını da taziye evinde eda ettik, hediyelerimizi takdimin ardından Adıyaman şehir merkezinde acımasız depremin yıktığı mahalle, sokak ve caddelerde incelemelerde bulunduk. Aman Allah'ım neler gördük neler. Sanki kıyametin bir parçası orada kopmuş gibiydi.

Şehirlerde yaptığımız gezinti sırasında yıkılan belediye binasının karşısındaki alanda Verenel İnsani Yardım Derneğinin aşevini ziyaret edip tebriklerimizi bildirdik. Daha sonra binası yıkıldığı için Adıyaman Valiliği binasında hizmet veren Adıyaman Belediyesini ziyaret edip geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Vefat edenler için Kur'an-ı Kerim okuyup dua ederek taziyede bulunduk. Özel Kalem Müdürü Nevzat Bey ve başkan Süleyman KILIÇ’a ilgileri için çok teşekkür ediyorum.

Belediye ziyaretinden sonra Besni'ye ulaşmak üzere Adıyaman'dan ayrıldık 30.000 nüfuslu tarım ve ticaret şehri Besni de depremden ağır hasar gören ilçelerimizden biri.  Yıkılan minareler, camiler, apartmanlar ve iş yerlerini hüzünle seyrederek burada ibadete açık olan bir camide ikindi namazını eda ettik. Burada arabaya binip hareket edeceğimiz sırada aramızdaki hacı abimizin manavdaki çürük meyveleri poşetleyip, tarttırıp parasını ödemesine şahit olduk. Meğer ki hayat canlansın diye tüketilmeyecek meyveleri alıp parasını ödüyormuş. Allah hayrını kabul etsin.

Günübirlik deprem bölgesi ziyaretimizin son durağı Gölbaşı'na ulaşmak üzere Besni'den ayrıldık. Yarım saat sonra depremin yıkarak geçtiği, fay hattı üzerinde kurulmuş Gölbaşı ilçesine ulaştık. Aman Allah'ım deprem arazide yarıklar oluşturmuş, demiryolu raylarını bükmüş, binaları kökünden sökülen ağaçlar gibi temeli ile yan yatırmış ya da moloz yığınına dönüştürmüş daha neler neler. Sanırım depremin en çok zarar verdiği beldelerden biri de burası olmuş. İçimiz sızlayarak yaptığımız incelemeler sırasında burada da çadırların kurulduğunu, insanların buralarda barındığını ama nüfusun büyük bölümünün şehri terk ettiğine şahit olduk.

Ziyaretimizin akşam olmadan uğradığımız son yerleşim merkezi 6 Şubat'ta yaşanan ilk depremin merkezi Pazarcık oldu. Burada da durum Gölbaşı'ndan pek farklı değildi. Apartmanlar, iş yerleri, fabrikalar ya yıkılmış, ya yan yatmış ya da ağır hasarlı hale gelmiş. Pazarcık'tan sonra akşam namazını Kahramanmaraş merkezde ibadete açık bir camide, yatsı namazını da mola verdiğimiz bir alışveriş merkezinde eda ederek Kayseri'ye doğru yolumuza devam ettik. Hamdolsun saat 23:30 sularında kazasız belasız Kayseri'ye döndük.

Ziyaretimize katılarak ekibimize moral veren yol arkadaşlarım Mehmet Hüsrevoğlu, Ömer Faruk Aksebzeci, Avukat Kadir Hikmet Beyazıt, Adnan Evsen, Uğurcan Yıldırım, Dilaver Göğdaş, Abdülaziz Öztürk, Nadir Mermer, Uğur Dursun, Osman Arslantaş, Hacı Ahmet Tan, Burhanettin Akkuş, Şükrü Karaduman ve Kayseri'den aramıza katılıp Malatya'da bize rehberlik eden Veysel hocama çok teşekkür ediyorum. Ayrıca Malatya’da Zeki Şengöz ve Adıyaman'da Abdulhakim Yalçın hocalarıma ve arkadaşlarına teşekkür ediyor, geçmiş olsun ve taziye dileklerimi yineliyorum.

Yaptığımız ziyaret sonunda izlenimlerimiz!

Bölge halkının büyük bölümü bölgeyi terk etmişler. Hayatın yeniden canlanması ekonomi, moral motivasyon, eğitim, kültür ve toplum hayatının yeniden kurulabilmesi devletin, sivil toplumun el ele ve dayanışma içinde bölgede olması ve uzun süre burada kalması gerekiyor yönünde oldu.

Ziyaretimiz sırasında AFAD ve Kızılay çadırları ile çadır kentlerin kurulduğunu, bölgede kalan insanların açıkta kalmadıklarını, sivil kurumların yardım ve aşevleri ile insanımızın yanında olduğunu, konteyner kentlerin kurulmaya başladığını, Türkiye'nin birçok yerinden belediye ve sivil toplum kuruluşunun hayatın normale dönmesi için büyük bir çaba içinde olduğunu gözlemlemek bizleri oldukça memnun etti, umutlandırdı. Umuyor ve bekliyoruz ki ticaret odalarımız, sanayi odalarımız, esnaf odalarımız da bölgeye yapacakları ziyaretlerle hayatın normale dönmesi için büyük çaba içine girerler. Depremde kaybettiklerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, milletimize başsağlığı diliyorum. Rabbim bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın diye dua ediyorum.

Selam ve dua ile