Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen UNUTULMAZ ŞAHSİYETLER Programları bu hafta Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin anlatılmasıyla devam etti.

Program, Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi’nin de bulunduğu Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları Merkezi Konferans Salonunda gerçekleşti.

Programa şehrimizin tanınmış yazarlarından Mehmet Çayırdağ, Muhsin İlyas Subaşı ve Halit Erkiletlioğlu ile Gönüllü Kültür Teşekkülleri ve Mazlum-Der Başkanı Ahmet Taş ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Programda, Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Mehmet Hüsrevoğlu, Kayseri’nin en önemli manevi mimarlarından olan Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin hayatı ve düşüncesi ile ilgili bilgiler verdi. Bunun yanında İslam dünyasında etkili olan tasavvuf ekollerini ve önde gelen isimler ile ilgili de bilgiler veren Hüsrevoğlu bu anlamda Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin tarihte isimleri geçen tasavvuf büyüklerinden en önemlilerinden birisi olduğunun altını çizdi.

Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin Orta Asya’nın Tirmiz bölgesinden Anadolu’ya gelen Horasan erenlerinden birisi olduğunu belirterek, kendisinin üstadı olan ve yetişmesinde büyük pay sahibi olan Mevlana’nın babası Bahaüddin Veled’le birlikte önemli bir tasavvuf büyüğü olduğunu ifade etti. Mehmet Hüsrevoğlu konuşmasında, Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin hayatına değinerek, hazretin bugün Özbekistan sınırları içinde kalan Tirmiz şehrinde doğduğunu ve burada eğitimini aldığını anlattı. Ayrıca bu bölgenin yakınında olan Belh şehrine de gidip gelerek bu büyük ilim merrkezinde ilim tahsilini tamamladığını anlattı. Mehmet Hüsrevoğlu bölgede uzun süre hüküm süren Harzemşahlar döneminin çok önemli olduğunu ve bu dönemde büyük alim şahsiyetlerin yetişmesinde bu Harzemşahlar medeniyetinin çok etkili olduğunu ve mutlaka bu Harzemşahlar döneminin önemle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Mehmet Hüsrevoğlu, Orta Asya’da Moğol tehlikesinin ortaya çıkmasıyla birlikte Kübreviyye tarikatının üstadı Necmeddin-i Kübra Hazretlerinin talebelerini Anadolu’ya hicret etmeleri noktasında teşvik ettiğini, talebelerini Anadolu’ya gönderdiğini kendisinin de Moğollara karşı mücadelesi sırasında şehit olduğunu anlattı. Mevlana’nın babası Bahaüddin Veled’in de hocasının bu talimatına uyarak Anadolu’ya hicret ettiğini bir süre sonra da Anadolu’da vefat ettiğini ifade etti. Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin hocası olan Bahaüddin Veled’in vefatından bir süre sonra hocasını rüyasından görerek oğlu Celaleddin’i Anadolu’da yalnız bırakmaması ile ilgili telkinine uyarak Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin de Anadolu’ya gelerek Kayseri’de yerleştiğini anlattı. Hocasının rüyasında bu talimatı vermesinden dolayı Seyyid Burhaneddin Hazretlerine aynı zamanda Seyyid-i Sırdan lakabı verildiğini ifade etti. Anadolu’ya bu şekilde hicret etmesinden sonra Mevlana’ya üstad olarak 9 yıl boyunca onun yetişmesi ve tasavvuf konusunda yeterli ilme sahip olmasında Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin yanında geçirdiği 9 yılın çok büyük etkisinin olduğunun altını çizdi. Seyyid Burhıaneddin Hazretlerinin Moğol istilasının ardından Kayseri’nin yeniden ayağa kalkmasında, toparlanmasında ve yaralarını sarmasında oynadığı rolün çok önemli olduğunu belirten Mehmet Hüsrevoğlu, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin, Mevlana olmasındaki en büyük katkının Seyyid Burhaneddin Hazretlerine ait olduğunun altını çizdi.

Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Kübreviyye tarikatının da zaman içinde Mevlevilik olarak devam ettiğini ve Mevlevilikteki en önemli silsile sıralamasında Mevlana’nın babası Bahaüddin Veled’den sonra ikinci sırada Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin geldiğini belirtti. Ayrıca Kayseri’nin uzun yüzyıllar boyunca Mevleviliğin Anadolu’daki en büyük merkezi olarak bilindiğini her ne kadar günümüze ulaşmasa da, Mevleviliğe ait birçok büyük Mevlevi dergahının Kayseri’de olduğunun artık son zamanlarda Mehmet Çayırdağ hocanın yaptığı çalışmalarla ortaya çıkarıldığının altını çizdi.

Programın sonunda Mehmet Hüsrevoğlu dinleyicilerin sorularını da cevaplandırdı ve ardından program hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.