GÖNÜL SOHBETLERİNİN SON PROGRAMINDA ŞEYHÜ’L MUHARRİRİN AHMET KABAKLI ANLATILDI
Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen “Gönül Sohbetleri” programında 6. Hafta geride kalırken bu hafta Şeyhü’l Muharririn Ahmet Kabaklı konu oldu. Gönül sohbetlerinin altıncısının gerçekleştirilmesiyle birlikte bu dönemki son program gerçekleştirilmiş oldu.
Haber Tarihi: 19 Haziran 2022
Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi tarafından
düzenlenen “Gönül Sohbetleri” programında 6. Hafta geride kalırken bu hafta Şeyhü’l
Muharririn Ahmet Kabaklı konu oldu. Gönül sohbetlerinin altıncısının
gerçekleştirilmesiyle birlikte bu dönemki son program gerçekleştirilmiş oldu.
Eğitimci-Yazar Mustafa Balaban tarafından verilen “Şeyhü’l
Muharririn Ahmet Kabaklı” konulu sohbet toplantısına, TYB Kayseri Şube Başkanı Mehmet Hüsrevoğlu ve Mazlumder Başkanı
Ahmet Taş ve çok sayıda yazar davetli katıldı.
Mustafa Balaban konuşmasında, Ahmet Kabaklı’nın hayatına
yön veren olaylara değindi. Ahmet Kabaklı’nın edebiyat dünyasında nev-i şahsına
münhasır yazarlardan birisi olduğunu vurgulayarak, Kabaklı’nın özellikle
edebiyat alanında yaptığı çalışmaların edebiyat dünyası ve kültür dünyamız için
büyük bir değer taşıdığını vurguladı. Düşünce dünyamızda bu tür yazarlara
ihtiyaç olduğunu belirten Balaban, Ahmet Kabaklı’nın bu anlamda çok büyük bir
değer olduğunu vurguladı. Ahmet Kabaklı’nın, insanımızın önünü açacak, ufkunu
açacak bir yazar olduğunu ifade etti.
Kabaklı’nın milliyetçi muhafazakar bir çizgide bir yazar
olduğunu, 27 Mayıs ve 12 Eylül dönemlerinde samimi bir duruş sergilediğini
anlattı. Balaban Kabaklı’nın müezzin bir babanın oğlu olduğunu ifade etti. Kabaklı’nın
3 yaşında yetim kaldığını ancak bu durumun hayatının diğer bölümlerinde onu
daha yetişkin bir hale gelmesine engel olmadığını vurguladı. 3 üniversiteye
bitirdiğini, Öğretmen okulunu, Edebiyat Fakültesi ve Ankara Hukuk Fakültesi’ni
bitiren Kabaklı’nın çok yönlü birisi olduğunu hem eğitimci, hem edebiyatçı ve
hem de hukukçu kimliğiyle ön plana çıkan bir isim olduğunu belirtti. Öğretmenliği
yaptığı dönemde hem öğrencileri ve hem de velileri tarafından çok sevilen bir
şahsiyet olarak gittiği yerde iz bıraktığını söyledi. Başarılı ve kaliteli
çalışmaları ile Maarif teşkilatında devlet görevlisi olarak Paris’e
gönderilerek orada bir süre staj yaptığını ifade etti.
Mustafa Balaban konuşmasında, Ahmet Kabaklı’nın 1924 yılında Harput'ta doğduğunu, 2001
yılında vefat ettiğini anlattı. 1931 yılında Elazığ Numune Mektebine girerek
ilk ve orta öğrenimini tamamladığını lise eğitimini Elazığ Lisesi'nde ardından
İstanbul Üniversitesi Türkoloji bölümünden mezun olduğunu anlattı.
Yazar Mustafa Balaban, “Ahmet
Kabaklı, 24 Mayıs 1924'de Elazığ’a bağlı Harput’un Göllübağ’ında dünyaya geldi.
Gazeteci, yazar ve edebiyat tarihçisi. Babası, Harput Sarayhatun (Sâre Hatun)
Camii’nde müezzinlik yapan Ömer Efendi, annesi Münire Hanım’dır. Çocukluğu
Harput’ta geçti. Üç yaşındayken babasını kaybetti. (1944). İstanbul Yüksek
Öğretmen Okulu’nu ve Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü
bitirdi (1948). İlk görev yeri olan Diyarbakır Lisesi’ndeki çalışmaları ve
Karacadağ adlı halkevi dergisindeki faaliyetleriyle yörede tanındı. Askerliğini Manisa’da
tamamladıktan sonra Aydın Ticaret Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak tayin
edildi (1951). Maarif Vekâleti tarafından gönderildiği Paris’teki bir yıllık
staj sonunda Çapa Eğitim Enstitüsü’nde ve Yüksek Öğretmen Okulu’nda öğretim görevine
devam etti. Bu arada Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirerek (1955-1960) kısa bir
zaman avukatlık yaptı. Bizim Türkiye Dergisinde
siyasî hiciv ve tahlilleri, Hisar ve İstanbul gibi dergilerde şiir, deneme ve
eleştirileri yayımlandı; bir şiiriyle Nurullah Ataç’ın dikkatini çektiyse de
şiirde ısrarlı olmadı. Tercüman gazetesinin açtığı fıkra yarışmasını kazanınca
1956 yılında derece alan diğer iki yarışmacıyla önce münâvebeli, 1957-1961
arası aralıklı, bu tarihten sonra da sürekli olarak “Gün Işığında” başlığıyla
günlük yazılar yazdı. 3 Ekim 1986 yılında
Tercüman’dan ayrılarak kısa ömürlü bir gazete olan Yeni Haber’de yazmaya
başladıysa da buradan da Türkiye gazetesine geçen Kabaklı 19 Kasım 2000
tarihine kadar bu gazetede yazılar yazdı. Ahmet
Kabaklı, edebiyat faaliyetlerini daha çok 1970 yılında kurucuları arasında yer
aldığı ve başkanlığını yaptığı Türkiye Edebiyat Cemiyeti bünyesinde yürüttü. Bu
cemiyetin yayın organı olarak Ocak 1972 yılında Türk Edebiyatı dergisini
çıkarmaya başladı. 1978 yılında da Türk Edebiyatı Vakfı’nın kurulmasına öncülük
etti ve ömrünün sonuna kadar bu vakfın başkanlığında bulundu. Çok sayıda ödül kazanan ve 1996’da gönüllü
kuruluşlarca “Şeyhül Muharrirîn” ilân edilen Kabaklı 8 Şubat 2001’de
İstanbul’da hayatını kaybetti ve Eyüp’te toprağa verildi.”
Türkiye Yazarlar Birliği Gönül
Sohbetleri Programının altıncısı gerçekleştirilerek sohbet programları
tamamlanmış oldu. Programın sonunda hatıra fotoğrafı çektirildi.