ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN HAYATI VE İSLAM DÜNYASINA ETKİLERİ ANLATILDI
Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi tarafından düzenlenen UNUTULMAZ ŞAHSİYETLER Programları bu hafta Aliya İzzetbegoviç’in anlatılmasıyla devam etti.
Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi tarafından
düzenlenen UNUTULMAZ ŞAHSİYETLER Programları bu hafta Aliya
İzzetbegoviç’in anlatılmasıyla devam etti.
Program, Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi’nin de
bulunduğu Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları Merkezi Konferans
Salonunda gerçekleşti.
Programa Türkiye Yazarlar Birliği
Kayseri Şube Başkanı Mehmet Hüservoğlu’nun yanı sıra Yazarlar Birliği üyeleri
ve vatandaşlar katıldı. Eğitimci-Yazar Rafet Ural, Aliya İzzetbegoviç’in hayatı
ve öne çıkan yönlerini anlattı.
Programın başında Aliya İzzetbegoviç
için yazılan şiirler okundu. Resul Coşkun ve Ömer Duman, Aliya İzzetbegoviç’in
hatırası için yazdıkları şiirleri seslendirdiler. Daha sonra Rafet Ural, Aliya
İzzetbegoviç’in kısaca hayat hikayesini ve yaşamında öne çıkan önemli olaylarla
ilgili bilgiler verdi. Aliya’nın Babaannesi’nin İstanbul’da yetişen bir Osmanlı
hanımı olduğunu bu yüzden de Osmanlı ile Türk milleti ile olan bağının çok sıkı
olduğunu anlattı. Aliya’nin mücadelesini ve Bosna’da “Genç Müslümanlar”
topluluğuna nasıl girdiğini ve orada hangi görevleri üstlendiğini ve bu
görevlerinin daha sonraki hayatına etkilerini anlattı. Bosna Hersek’in tarihi
ile ilgili bilgiler de veren Rafet Ural, Boşnakların Peygamber Efendimiz
dönemine kadar uzanan ve çeşitli tarih kitaplarında yer alan olaylarla ilgili
bilgiler verdi. Aliya’nın düşünce ve fikir adamlığı yönünün yanında belki de
bundan daha öne çıkan yanının aksiyoner bir kişiliğe sahip olması olduğunu
ifade etti.
Rafet Ural konuşmasında Aliya’nın
kitaplarına da değinerek özellikle “İslam Deklerasyonu” kitabının önemine ve
İslam dünyasındaki etkilerinin ne kadar büyük olduğunu ifade etti. Aliya’nın
Yugoslavya içerisinde yaşadığı sıkıntıları ve farklı zamanlarda hapisle
cezalandırılmasını ve bu hapis yıllarında yazdığı kitaplarında öneminden
bahsetti. Özellikle Doğu Batı Arasında İslam isimli kitabının da aynen İslam
Deklerasyonu kitabı gibi İslam dünyasında önemli etkilen bıraktığını belirtti. Aliya’nın
hapis yattığı yıllarda, Yugoslavya’nın sosyalist idarecileri tarafından nasıl
susturulmak istendiğini anlattı ve çocukları kanalıyla kendisine getirilen ve
inandığı tüm değerlerden vazgeçtiğini bildirirse affedileceği yolundaki teklifi
nasıl sert bir şekilde reddettiğini anlattı.
Ural, Aliya İzzetbegoviç’in hayatında
Rahman suresinin çok büyük etkisinin olduğunu belirterek, “Allah’a itaat kula
itaati meneder” sözü üzerinden nasıl bir devlet anlayışını kafasında
şekillendirdiğini ve Bosna savaşı sırasında verdiği mücadelede asla
ilkelerinden taviz vermediğini bu konuda da “Kitaba uyacağız” ilkesini ön plana
çıkardığını yani Kur’an’a uymayı esas alan bir düşüncesinin olduğunun altını
çizdi. Aliya’nın, imana dair, yönetime dair, ahlaka dair düşüncelerinin önemli
olduğunun altını çizdi. Ahlaka dair ilkelerin sadece insanda olduğunu bunun
dışındaki varlıklarda ahlak anlayışının olmadığını vurguladığını ve Aliya’nın ahlak
üzerinde çokça durduğunu ifade etti. Bu noktada batılı düşünürlerinin
birçoğunun fikirlerini çürütüp, batılı entellektüellerin hepsinin düşüncelerini
isabetli bir şekilde eleştiriye tabii tuttuğunu ve bütün fikirlerini İslam’la
bütünleştirdiğinin altını çizdi. Programın
sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Rafet Ural, Aliya ile ilgili merak
edilen konuları aktardı ve program günün anısına fotoğraf çekimi ile sona erdi.